Archive for Ekim 26, 2015

Rezonans Nedir ve Nasıl Oluşur?

Mühendislikte genliğin sonsuza gitmesi olarak da bilinen rezonans kavramı, en az iki bileşenden oluşan bir sistemin belli frekansta daha yüksek genlikde salınması olarak bilinir. Frekansların uyumu olarak da tanımlanabilmektedir. Uyumlu bu frekansa ise rezonans frekansı denir.

Yukarıda bahsi geçen genlik kavramını açıklamak gerekirse; salınmalar esnasında sistemin belirli bir denge durumuna göre yaptığı değişme miktarına genlik denir. Sistemde farklı sebeplerden oluşabilecek bu salınmalar sistemi rezonansa ulaştırabilirse salınım genliği çok artacak (teorik olarak sonsuz) ve sistem rezonansa girecektir. Genliğin bu şekilde büyümesi ise yıkıcı sonuçlar oluşturabilmektedir.

Bu kavram çoğunlukla mekanik, akustik, elektrik, elektronik ve elektromanyetik gibi çalışma alanlarında karşımıza çıkarken nükleer manyetik (NMR ), elektron spin (ESR) ve kuantum gibi zamansal ve periyodik değişimlerin var olduğu çalışma konularında da karşımıza çıkmaktadır.

Örnek olarak; ses sistemlerinde ayar yaparken anlık olarak çıkan rahatsız edici yüksek ses gösterilebilir. Yapılan bu ayar esnasında minimuma düşen empedans nedeniyle rezonansa ulaşan ses sinyalinin genliğinde anlık bir artış olur ve çok yüksek bir ses çıkar.

İkinci bir örnek olarak ise asma köprüden uygun adım yürüyüşle geçen askerlerin köprüyü çok sallaması gösterilebilir. Uygun adım yürüyüşteki  askeler aynı frekansta yürürler. Bu yürüyüş esnasına çok yüksek genliğe sahip bir ses çıkar. Çünkü askeri gruptaki askerlerin yürüyüşleri arasında bir rezonans oluşmuştur. Köprü sisteme dahil edildiğinde ise iki olasılık vardır. Bunlardan ilki; eğer oluşan askerlerin yürüyüş frekansı köprünün doğal titreşim frekansına eşit ise köprü ile askeri grup arasında bir rezonans oluşur ve köprü daha çok sallanır. Şayet köprünün dayanımı az yani buna karşı koyamayacak kadar küçük ise köprü yıkılabilir. İkinci olasılık ise askeri grubun frekansı ile köprünün doğal titreşim frekansı arasında uyumun yani rezonansın olmadığı durumdur. İlk olasılıkla aynı dayanıma sahip köprünün yıkılması daha zor olacaktır.

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail

Entropi ve Fiziksel Süreçlerin Yönü

Termodinamiğin ikinci yasasında tanımını bulan entropi, bir fiziksel bir sürecin yönünü belirleyen fiziksel kavramdır. Fiziksel süreçler entropileri artacak şekilde ilerler.

Termodinamik sistemlerde entropi tanımlanırken mekanik işe çevrilemeyen termal enerji olarak tanımlanır.  Bazen de bir sistemdeki düzensizlik olarak tanımlanabilmektedir.

Günlük yaşamda sadece termodinamikte değil felsefe, istatistik ve teoloji gibi bir çok alanda karşımıza çıkan bir kavramdır.

Bilim insanları düzensizlik ve gelişigüzelliği (randomluk) entropi ile tanımlamaktadır. Sistemlerde düzensizlik arttıkça, entropi de ona paralel olarak artar biçiminde yorum yapmak yanlış olmayacaktır. Bu esnada enerji de azalmaktadır. Lakin az önce söylediğimiz gibi mekanik işe çevrilemeyen enerji yani entropi artmaktadır (minimum enerji – maksimum düzensizlik).

Entropinin sürekli artma ilkesinden ötürü fiziksel süreçlerin tersinmez (irreversible) olarak gelişeceği yorumunu yapmak yanlış olmaz. Tersinir (reversible) bir şekilde gelişen sistemlerde entropide bir değişim olmaz (ne artar ne de azalır). Fiziksel süreçlerin tersinir bir biçimde gelişmesi fiziksel olarak olanaksızdır. Çünkü termodinamiğin ikinci yasası termal süreçte yapılan bir işi ve verilen iç enerjiyi geri döndürmenin imkansız olduğunu göstererek sonsuz bir döngünün mümkün olamayacağını söylemektedir.

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail