Fizik Nedir? (Bölüm 53)

Muhtelif kütle-çekimsel dalga detektörleri mevcut olmakla birlikte bugüne kadar bu dalgaların tespitini yapamamışlardır. 11 Şubat 2016’da Lazer Interferometer Yerçekimi Dalgası Gözlemevi (LIGO) çalışma grubu, birbirleri ile çarpışan iki kara delikten yer çekimsel dalgalar tespit edildiğini açıkladı. Keşfedilen yerçekimi dalgalarının iki kara deliğin 1.3 milyar ışık yılı ötedeki çarpışmasıyla ortaya çıktığı ve çarpışma sesinin kaydedildiği ifade edildi.

Yaşam üç boyutlu bir evrende geçmektedir. Herhangi bir konumu tanımlamak için üç koordinat ve bir de zaman kullanılmaktadır. Aslında yaşam üç değil dört boyutlu bir evrende geçmektedir Einstein bu zaman koordinatının da uzay koordinatlarına eşdeğer olduğunu göstermiştir. Dört boyutta oluşan bu evren için de uzay ve zamanı ayrı ayrı kullanmak yerine uzayzaman kavramı kullanmıştır. Aslında uzayzaman denildiğinde dört boyutlu evren kastedilmektedir.

Einstein yer çekiminin aslında uzayzamanın eğilmesinden ibaret olduğunu göstermiştir. Cisimlerin kütlesi ne kadar fazla olursa uzayzamanı da o kadar fazla büker. Buna göre herhangi bir taş aslında Dünya tarafından çekilmez. Dünya varlığından dolayı etrafındaki uzayzamanı büker ve taş bu bükülen uzayzamanda aşağıya doğru yuvarlanır. Newton’un yer çekimi kanunu bunun basit durumlar için bir açıklamasıdır. Ama özellikle ışığın kütlesi yüksek cisimlerin yakınında eğilmesini bize açıklayamaz çünkü ışık kütlesizdir ve kütleli cisimlerin kütlesiz bir cismi çekmeleri beklenemez. Işığın bu şekilde bükülmesinden dolayı Güneş’in arkasındaki bir yıldızı Güneş’in yanındaymış gibi görebiliriz.

Yapılan bu gözlem sayesinde evren hakkındaki bilgilerimizin %95’ini ışık ve benzeri elektromanyetik dalgalar ile elde edilirken kütle çekim dalgalarının ölçebilmesi sayesinde artık evren hakkında bilgi elde edebileceğimiz kaynakların sayısı da artmıştır. Bu keşif kendi zamanında çığır açan bir gelişme olan Galieli’nin yaptığı gözlemler kadar değerli bir keşiftir. Bu keşif sayesinde, standart modelin eksik ve açıklanmaya muhtaç parçaları olan kütle çekimsel etkileşimler ve graviton kavramlarının açıklanması için önemli bir yol kat edilmiş oldu.

Not: “Fizik Nedir?” dizisi devam edecektir. Bundan sonraki bölümde buraya kadar kullanılan kaynaklar verilecektir. Yeni yazılar da eklenmeye devam edecektir.

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail

Comments are closed.