Tag Archive for Dinamik Zaman

Evren Üzerine-3

Thales ve Anaximandros’un aksine Efes’li Heraklitos (MÖ 550-480) hiçbir şeyin aynı durumda kalmayacağını yani değişim ilkesini önermiştir. Bazı kaynaklarda “Kimse aynı ırmağa iki kez giremez” sözü Heraklitos’a mal edilmektedir. İşte Heraklitos’a ait bu gözlem kendisini zaman ile ilgilenen kendi çağının ilk bilginlerinden biri yapmıştır. Yine Thales ve Anaximandros’un aksine Heraklitos tüm evrenin aslında ateşten var olduğunu ve ona döneceğini diğer bir deyişle her şeyin göreli olduğunu önermiştir. Bunun yanında evren zıt unsurlardan meydana gelmiştir. Bu zıt unsurlar varoluşun zorunlu ve tek şartı olduğu gibi sürekli bir savaş halindedir. Bu savaş zıt unsurlar arasında güzel bir harmoni de oluşturmaktadır.

Doğa düşünürlerinden biri olan Empedocles (MÖ 490-430) kendinden önceki doğa düşünürlerinin temel element olarak belirlediği; su, ateş ve havaya toprak öğesini de eklemiştir. Empedocles’e göre bu dört element başlangıçtan beri vardır, değişime ve yok olmaya uğramaz ve evrendeki miktarları da değişmeden hep aynı kalır. Evreni oluşturan her şey de bu dört elementin belirli oranlarda birleşmesinden oluşur. Sırasıyla açıklamak gerekirse bu dört element aşağıdaki gibi açıklanabilir:

-Su; soğuk ve ıslaktır. Modern düşüncedeki sıvıya karşılık gelmektedir.

-Hava; sıcak ve ıslaktır. Modern düşüncedeki gaza karşılık gelmektedir.

-Ateş; sıcak ve kurudur. Modern düşüncedeki ısıya karşılık gelmektedir

-Son olarak toprak ise; soğuk ve kurudur. Modern düşüncedeki katı maddeye karşılık gelmektedir.

Milet’li Leucippus (MÖ 5.yy) atomik teorinin gelişmesinde önemli bir yer tutan Yunan filozoflardan biridir. Ona göre herşey bozulmayan ve bölünmeyen, atom olarak isimlendirilen elemanlardan oluşmaktadır. Bu fikir sonrasında Leucippus’un başarılı öğrencilerinden olan ve Modern Bilimin Babası olarak isimlendirilen Abdera’lı Democritus (MÖ 460-370) tarafından çalışılmış ve geliştirilmiştir. Socrates öncesi dönemin etkili filozoflarından biri olan Democritus, Leucippus ile beraber atomik teoriyi sistematize etmiş ve kozmos (evren) için atomik teoriyi formülize etmiştir. Democritus ve Leucippus’un teorisine göre herşey atomlardan oluşmakta, atomlar geometrik olarak olmasa da fiziksel olarak bölünememekte ve boşlukta yer almaktadır.

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail

Zaman Üzerine

Zaman;

“bir eylemin yahut olayın içinde geçtiği, geçmekte olduğu ya da geçeceği süre”

olarak tanımlanabilirken

“ölçülmüş, ölçülebilen veya ölçülecek olan bir dönem”

olarak da tanımlanabilir.  Zamanın uzaysal boyutu yoktur. Zaman kavramı, tarih boyunca felsefenin ilgi alanlarından biri olmasının yanı sıra fizik çalışmalarının da önemli alanlarından biri olmuştur.

 

Zaman, rölatif bir kavramdır. Zaman içinde olduğumuz üç mekân ve bir zaman boyutlu olarak ifade edilen uzayzamanın (bu terim birleşik yazılır) soyut olan boyutu olarak da kabul edilir. Zaman olgusu fizikte Latince zaman anlamına gelen tempus kelimesinin baş harfinden gelen “t” harfiyle tanımlanır. Zamanın nesnel  olarak var olup olmadığı, fiziğin en önemli ve çözülemeyen konularının başında gelir.

 

Zamanın akıp akmadığı veya hangi yönde aktığı da aynı şekilde fiziğin en tartışmalı konulardan olup uzayda oluşan her şey zamanın içindedir. Sebep-sonuç ilişkisi  olarak tanımlanan olgu, felsefi olarak, zaman akış oku ile ilgilidir.

 

Zaman, ışık hızı ile de dolaysız bir ilişki içinde olup maddenin ışık hızına yaklaşması durumunda zamanının yavaş akması, ışık hızında durması ve ışık hızı ötesinde de tersine akması gibi hipotezleri de modern fiziğin ve Rölativite Teorisi’nin temelini oluşturan konulardandır.

 

Zamanın tanımı konusunda tam bir uzlaşmaya varılamasa da ölçülmesi konusunda anlaşmazlık yoktur. Zaman, fizikte en hassas ölçülebilen niceliklerden biridir. Bu ölçüm sürecinde herhangi bir zamana ya da zamansal aralığa rakamsal bir değer atanır. Bu atamada sürekli değişikliğe uğrayan herhangi bir fenomen kullanılabilir. Bunlar iki tanedir ve bağımsız ölçeklerdir:

 

“Atomik ölçüm; atomların içsel enerji durumları ve aralarındaki kuantum değişimiyle gerçekşelen elektromanyetik radyasyonun karakteristik frekansıyla ilgilidir.”

“Dinamik ölçüm; gök cisimlerinin çekimsel hareketlerini kullanır ve bu tip hesap ve ölçümler sonucu ay ve güneş takvimleri ortaya çıkmıştır.”

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail